Okullar açıldı! En değerli varlıklarımıza okulla ilgili bazı alışkanlıkları kazandırmada öğretmenler kadar etkin olduğunuzu biliyor musunuz? Evde çocuğunuzla  kurduğunuz her konudaki iletişim, aslında en yakını olan sizlerin onayını almaktan başka hedefi olmayan sevgili yavrularınızı yakından etkilemektedir.
 
Bu ay konumuz, okulların açılmasıyla ön plana çıkan ve sizleri de çok zorlayan bir konu:  Ev ödevi alışkanlığı kazandırma!

Ev ödevini, sanki çocuğumuzun dışında bir zorunlulukmuş, okulun ve öğretmenin sorunuymuş ve sadece öğretmen verdi diye yapılıyormuş gibi sunmak bu önemli öğrenme alışkanlığını kazanmayı zorlaştırır. Genelde şu sesleri duyarmış gibi oluyorum:
- Öğretmenin ne ödev verdi?
- Ödevini yap!  Öğretmenin sorarsa mahcup olmamalısın!
- Bana ne! Yapmazsan yapma! Arkadaşlarının yanında sen mahçup olursun.
- Sen yapamıyorsan getir, ben sana biraz yapayım, sonra sen devam et.
- Peki, sen bırak ben bitiririm. Öğretmeninle konuşacağım, bu kadar ödev vermemeli.
- Öğretmenin ne kadar az ödev veriyor. Bu beni mutlu etmiyor. Kendisi ile en kısa
zamanda konuşacağım.
Bunun gibi bir çok iletişim biçimi... Şöyle bir geriye çekilip gerçekten yorumlayarak okuduğumuzda çocuğunuza ödev yapma sorumluluğunu kazandırmak için kurulması gereken bir iletişim biçimi mi? Bu iletişim şekli çocuğunuza hangi mesajları veriyor?

Öncelikle çocuğumuz birinci sınıfa henüz başlamışsa çocuğumuzun sorumluluğu olan ev ödevi alışkanlığı kazanmasında ebeveyn olarak rolümüzün ne olduğunu paylaşalım. Öncelikle ebeveyn olarak sabırlı olalım. Bu olgunun oluşmasını doğal bir ortama bırakalım.
      “Okulda öğrendiklerini unutmaman için bir yolun var mı?” sorusu ile başlamak doğru bir başlangıçtır. Çocuğumuzun mutlaka bir yanıtı vardır. Bu yanıt,  muhtemelen evde tekrarlayabilirim ya da ben unutmuyorum veya okulda biz tekrarlıyoruz olabilir. Çocuğunuz ya da öğretmeni bu konudaki görüşlerini size söyleyinceye veya ihtiyaç belirtinceye kadar sabırla beklemek, en doğal davranıştır.

Daha sonra kendisinin öğrenmesi ve bir takım beceriler geliştirmesi için ev ödevi yapmanın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu fark etmesini sağlayacak iletişim şeklini kullanmak gereklidir. Özellikle bu alışkanlığın, öğretmenin bir cezası ya da okulun can sıkıcı bir geleneği olduğu mesajını vermekten şiddetle kaçınmak gerekmektedir. Hepimiz başarmak için okumak, araştırmak tekrarlarda bulunmak durumundayız ancak genelde çocuklarına ev ödevi yapma alışkanlığını kazandırmayan ebeveynlerin yanlış tutumları nedeni ile bu becerilerin önemini iş işten geçtikten sonra anlarız.

Sevgili anneler, babalar, öğretmenler! Ev ödevi yapma alışkanlığı kazanmak; bilinci geliştirmek, başarmak ve gelişmek için bir öğrencinin olmazsa olmaz becerilerinden biridir. Öğrenci olmanın en önemli ve tek sorumluluğudur. Bu sorumluluk bilinci, sadece öğretmen dayatması ile veya öğretmenin polis olarak gösterilmesiyle kazandırılamaz. Öğrenme ve başarmanın altında yatan fikir, öğrenme sorumluluğunun öğrencide olduğu ve bu sorumluluğun da sınıfta ve okuldaki yaşantının evde tekrarı ile başarılacağıdır. Ödevin öğrencinin başa çıkabileceği ve öğrendiklerini öncelikle pekiştirme amaçlı olduğu bilincinden ebeveynler olarak hiç ayrılmamalıyız. Bu alanda aile ve öğretmenlerin elele ve kararlılıkla,ortak hareket etmesi olmazsa olmazlardandır. Ev ödevi yapma alışkanlığı, aile ile öğretmenlerin kararlılığı ve ilkeli olmaları ile başarılır. Polislik yapılarak ya da bir yanın diğer yanı polis göstermesiyle asla başarılamaz.

Bu yazara ait bütün yazıları görmek için tıklayın